Graham Potter, Brighton & Hove Albion’un menajeri olarak Premier Lig’deki ilk sezonunda büyük bir etki yaptı. Yeni bir takım kurdu, genç oyunculara şans verdi, oyun tarzını değiştirdi ve başarılı bir şekilde hayata geçirdi. Potter, Brighton’un başarısında önemli bir rol oynadı. Ancak son zamanlarda Chelsea Menajeri Thomas Tuchel, Everton maçında Potter’ın ekibinin “ucuz goller” attığı için yakındı.
Chelsea, 8 Mayıs Cumartesi günü Goodison Park’ta Everton’a karşı oynadı. Maçın ilk yarısında, Brighton maçında olduğu gibi, Potter’ın takımı bol paslı, ofansif bir oyun sergiledi. Brighton, oyunu devre arasına girerken 1-0 önde götürüyordu. Ancak ikinci yarıda Everton atağa geçti ve sonunda 95. dakikada gelen golle maçı 2-1 kazandı.
Tuchel, maç sonrası röportajında, Brighton’un gol attığı şekillerle ilgili olarak biraz hayal kırıklığına uğramıştı. “Brighton’a karşı da birkaç tane ucuz gol yedik,” dedi. “Bunun nedeni, onların ucuza mal edilen ve golle sonuçlanan pozisyonlar yaratmasıydı. Oyunun tamamına bakarsanız, Brighton birkaç tane gerçek fırsat yarattı ama büyük bir farkla mağlup oldular. Maçın istatistiklerine bakarsak, aslında onların bize karşı bir avantajı yoktu ama sonuçta kazandılar.”
Tuchel’in yaklaşımına karşı farklı görüşler var. Bazıları, Brighton’un gerçekten iyi oynadığını ve tam anlamıyla kazanmayı hak ettiğini düşünürken, diğerleri Tuchel’in eleştirilerinin doğru olduğunu söylüyor. Ancak genel olarak, şimdi Potter’in takımının oyun tarzı hakkında konuşuluyor.
Potter’ın futbolu, Houghton’un defansif yaklaşımından tamamen farklı. Brighton, topu paslaşarak hareket ettiren, hücumda yaratıcı bir oyun oynuyor. Bu strateji, bazıları tarafından takdir edilirken, diğerleri tarafından eleştirildi. Ancak bir şey kesin: Brighton, en azından açık ara en korkulan takımlardan biri haline geldi ve özellikle büyük takımlar için bir tehdit oluşturuyor.
Potter, takımındaki genç oyunculara büyük güven duyuyor. İnsanlar onun, Brighton’u yalnızca oyuna giren genç oyuncularla yönetebileceğinden şüpheliydi. Ancak genç oyuncular, onun arkasında tam bir güven duygusu hissetti ve başarıya ulaşmayı başardı.
Maçları izledikçe, Potter’ın taktik zekasının modern futbolla ne kadar uyumlu olduğunu görebiliyoruz. Bu genç teknik direktör, takımına farklı oyun tarzları öğreterek rakiplere karşı avantaj sağlayabiliyor. Brighton’un bu durumda iyi bir örneği, ikinci sırada yer alan Manchester United’dan nefes kesen bir 3-2 galibiyettir.
Tuchel, Potter’ın ekibinin “ucuz goller” attığını söylese de, Brighton’un bu amaçla veya herhangi bir nedenle atacağı herhangi bir gol bir düşünce ile geldiğini düşünmek için hiçbir neden yok. Brighton’un oyun tarzı, Potter’a ve takımına yenilikçilik ve başarı getiriyor. Brighton’un başarısının bir sırrı da takımın oyuncuları arasında yüksek bir özgüven seviyesi yaratmasıdır. Bu özgüven, Brighton’un özellikle son zamanlarda oyunu baskılayan takımlar karşısında başarısını artırdı.
Sonuç olarak, Potter’ın Brighton ekibi, Premier Lig’de bu sezon en çok konuşulan takımlardan biri haline geldi. Tuchel’in eleştirileri de dahil olmak üzere, farklı görüşler var. Ancak Brighton’un tarihi yarattığı bir gerçek ve bunun arkasındaki güçlü isimlerden biri olarak Potter çıkmaktadır. Brighton, bu sezon gösterdiği performansla, diğer takımlar tarafından takdir edilen bir oyun tarzını benimsemesiyle, birçok insanı şaşırttı. Potansiyel olarak geleceğin en önemli menajerleri arasında sayılan Potter, şu an kendisini Premier Lig’de kanıtlamış durumda.