Jon Richardson, İngiliz stand-up komedyenidir. Kendisi, son zamanlarda Big Boys adlı yeni bir komedi programında yer almaktadır. Jon, Big Boys’da bir grup yetişkin arkadaşın bir araya gelerek çocukluklarına geri dönmesini konu edinmektedir. Programda, çocukluklarında yaptıkları aktiviteleri tekrar yaparak, çocukluğun özgür, hayal gücüyle dolu ve daha az sorumluluklu dünyasına tekrar dalmaktadırlar.
Ancak, Jon’un bu programdaki rolü sadece çocukluğa dönüşü değil, aynı zamanda İngiliz toplumundaki belirli klişeleri de yıkma işlevini de üstlenmektedir. Jon, İngiliz toplumu tarafından belirlenmiş olan “sakinlik” klişesini hedef almaktadır. İngilizlerin, bireysel acılarına ve sıkıntılarına üzüldüklerini, ancak bunu her zaman açıkça ifade etmediklerini düşünülür. Ancak, Jon’un bu programdaki bazı yorumları, İngilizlerin bu klişesiyle uyuşmayan bir yaklaşımı ortaya koymaktadır.
Örneğin, Jon, bir bölümde arkadaşlarından birinin çıkma teklifi almaması üzerine, “Keder üzerinde bağ kurulacak tuhaf bir şeydir” demiştir. Bu yorum, geleneksel İngiliz “sükunet” klişesiyle uyuşmamaktadır. Jon’un bu yorumu, İngiliz toplumunun her daim açık sözlülük ve duygusal ifadelerden kaçınma eğiliminden ayrılan bir tavır sergilemektedir.
Benzer bir durum Jon’un, Big Boys’da yaptığı başka yorumlarında da görülmektedir. Örneğin, geçmişte işlerinin kötü gitmesi üzerine çocuk evde saklanarak ağladığını anlatırken, arkadaşlarından biri “sana yardım edebileceğimiz bir şey var mıydı?” diye sormuş. Jon’un verdiği yanıt ise oldukça şaşırtıcıydı: “Hayır, sadece biraz zaman geçirmek istedim.”
Bu yorumlar, İngiliz toplumunun dayattığı “sülün gibi sessiz kalmak” klişesine meydan okumaktadır. Jon’un yorumları, duygusal açıklama yapmayı cesaretlendirmekte ve insanların hissettikleri şeyleri dile getirmesine izin vermektedir. Bu açıdan bakıldığında, Jon’un Big Boys programı, sadece komik bir yapıt olmanın ötesinde, toplumsal bir farkındalık yaratma amacını da taşımaktadır.
Jon’un, Big Boys’da yer alan bir başka ilginç yönü de, İngiliz toplumunda erkeklik kavramıyla ilgilidir. Jon, geleneksel erkeklik kalıplarına uymayan bir tavır sergilemektedir. Örneğin, programda arkadaşlarıyla birlikte ponpon yaparken veya kızılötesi kamera altında takılmaları, onun cesur tavırlarından sadece bazılarıdır.
Bu tavrıyla, Jon, erkeklik kalıplarını yıkmakta ve erkeklerin hayatlarının belli bir kısmında kısıtlanmış alanlara sahip olmasına izin vermeyen bir mesaj vermektedir. Bu nedenle, Big Boys, İngiliz toplumunda erkeklik kavramını sorgulayan bir yapım olarak da değerlendirilebilir.
Sonuç olarak, Jon Richardson’ın Big Boys programı, sadece bir komedi programı olarak değil, aynı zamanda İngiliz toplumundaki klişelere sorgulayan, toplumsal bir farkındalık yaratmayı hedefleyen bir yapımdır. Jon’un yaptığı yorumlar, İngiliz toplumunun dayattığı “sükunet” ve erkeklik klişelerine meydan okumaktadır. Bu sayede, Big Boys, bireysel ve toplumsal farkındalık yaratmanın yanı sıra, komik ve eğlenceli bir yapım olarak da izlenmeye değerdir.