Yıllar önce yaşanan bir olay, bugün bile hala konuşulmaya devam ediyor. Bankacılık sektörünün önemli isimlerinden biri olan Silicon Valley Bank (SVB), ABD Kongresi’ni banka risk kontrollerini zayıflatmaya zorlaması nedeniyle eleştirilmişti. Olay, bankanın müşterileri için özel bir hizmet sunmasına karşılık, risk yönetim Politikalarını gevşetmesiyle yaşanmıştı. Bu tür davranışlar, genellikle bankaların maddi çıkarları için yapılır. Ancak bu kez, SVB gibi bir bankanın davranışı, banka sektörünün itibarını zedeledi ve bankanın görünümüne zarar verdi.

8 yıl önce, ABD’deki en büyük bankaların çoğu, mali krizden hemen sonra kendilerini yeniden yapılandırmaları gerektiğini fark ettiler. Ancak Silicon Valley Bank, bankanın müşteri tabanındaki yüksek riskli şirketlere özel hizmetler sunmaktan vazgeçmek yerine, politikalarını hafifletti ve risk toleransını yükseltti.

Bu kararın ardından, banka iki senatör ile çatışmaya girdi. New Jersey Senatörü Robert Menendez ve Illinois Senatörü Dick Durbin, bankanın risk yönetimi hakkındaki kontrol yöntemlerini yeniden değerlendirmelerinin gerektiği konusunda açıklamalar yaptılar. Senatörler, bu tür bankaların küçük işletmeleri, yatırımcıları ve diğerleri gibi özel müşterileri riske attıklarını belirterek endişelerini dile getirdiler.

Mektubunda Senatör Menendez, SVB’nin özellikle yüzde 30 veya daha fazla sahibi ve yöneticisi erkek olan şirketleri hedeflediğini ve bu şirketlerin küçük işletme sahipleri ve kadın yöneticilerle aynı şansı elde edemediklerini iddia etti. Menendez, bankanın bu tür şirketleri hedef alması nedeniyle, bu şirketlerin başarısız olma olasılığının hala yüksek olduğunu, böylece bankayı daha fazla riskli krediler vermeye ittrar ettiklerini söyledi.

Senatör Dick Durbin de benzer bir açıklama yaptı. Durbin, bankanın mali kurallarını gevşetmesinin nedenini anlamanın zor olduğunu, çünkü bankaların bu tür riskli şirketlere kredi vermekte istekli olmalarını sağlayacak birçok faktör olduğunu belirtti. Ancak Durbin, bankanın düşük faiz oranları sunmasıyla, bu tür şirketlere kredi çekmek için motive ettiklerini ekledi.

SVB, Senatörlerin eleştirilerine yanıt vermek için bir mektup yazdı. Mektupta, bankanın risk yönetimi politikalarının müşterilerinin risk profilini göz önüne almak için çok daha özenli bir yaklaşıma dayandığı belirtildi. Banka, aynı zamanda küçük işletmeler için özel bir hizmet sunarak toplumun riskli bir bölümünün finansal ihtiyaçlarını karşılamaya olanak sağladığını ekledi. Ancak banka, Senatörlerin olaya farklı bir bakış açısıyla yaklaştığını kabul etti ve gerekli düzenlemelere uymak için hazır olduğunu belirtti.

SVB tarafından alınan bu aşırı riskli adımın ardından, banka sektörü yeniden düşündü ve daha sıkı yönetmeliklerle bu tür yanlış hareketlerin önüne geçmeye çalıştı. Tüm bankalar, risk yönetimi politikalarının yanı sıra, müşterilerinin finansal durumlarını ve risk toleranslarını daha iyi değerlendirmeleri gerektiğini anladılar.

Bugün, Silicon Valley Bank gibi birçok banka, risk yönetim politikalarını ve genel müşteri hizmetleri standartlarını yeniden düzenleyerek, müşterilerinin güvenini kazanmaya çalışıyor. Hem yerel hem de uluslararası alanda aktif olan bankalar, hatalarından öğrenerek sektördeki risk faktörlerini yok etme yolunda çalışmalarına devam ediyorlar.

Sonuç olarak söyleyebiliriz ki, banka sektörü günümüzde sürekli bir değişim ve yenilenme içinde. Özellikle kriz dönemlerinde bankalar, risk yönetimi konusunda daha dikkatli ve hassas olmaları gerektiğini gördüler. Böylece, küçük işletmeler ve girişimcilerin de riskli bir sektörde faaliyet gösterirken desteklenmeleri sağlanıyor. Ancak bir bankanın hataları, tüm sektörü yaralayacak kadar ciddidir. Bu nedenle, bankacılık sektöründe yer alan tüm bankaların, risk yönetimi politikalarına uymaları, müşterilerine adil hizmet sunmaları ve güvenilir olmaları büyük önem taşır.